30 Nisan 2024 - Salı

Şu anda buradasınız: / DÜNYA HAYATI İMTİHANDAN İBARETTİR
DÜNYA HAYATI İMTİHANDAN İBARETTİR

DÜNYA HAYATI İMTİHANDAN İBARETTİR SÜLEYMAN GÜLEK

Sözlükte; denemek, tecrübe etmek, sınamak anlamlarına gelen imtihan; İslâmî bir terim olarak; Allah Teâlâ’nın insanları dünya hayatında hayır ve şerle imtihan ederek, sabır ve teslimiyet gösterenleri âhirette mükâfatlandırması, isyan edenleri ise cezalandırması demektir. İnsan, her canlı gibi Allah tarafından bir amaç üzere yaratılmıştır. İnsanın yaratılış amacını ve kısa süren dünya hayatı boyunca nasıl bir ömür geçirmesi gerektiğini öğrenebileceği kaynak, Allah’ın kullarına bir rehber olarak indirdiği Kur’an’dır.
Nitekim Yüce Allah “Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?”1 âyetinde insanların belli bir amaç üzere yaratıldıklarını bildirmiştir. Allah Teâlâ insanları en iyi ve en güzel şekilde yaratmış ve dünyadaki her şeyi de onlar için var etmiştir: “O (Allah) ki, yeryü­zünde ne varsa hepsini sizin için yarattı.” 2
Yeryüzündeki her şey insanlar için, insanlar da Allah’a kulluk için yaratılmıştır. Allah Teâlâ bu gerçeği Kur’ân-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir: “Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye ya­rattım.” 3 Allah’a kulluk yapmak için yaratılan insan, bu kulluğu yerine getirip getirmediğini tespit için imtihana tâbi tutulmuştur. Dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu, dünyayı ve insanları yoktan var eden Yüce Rabbimiz şöyle ifade etmektedir:“O (Allah) hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratandır.”4 Âyetten de açıkça görüldüğü gibi, dünya hayatı insanlar için bir imtihandan ibarettir. İmtihan ilk insanla başlamışır ve son insana kadar devam edecektir.
Peygamberler dahil, bütün mükellef insanlar bu imtihan meydanına çıkarılmış, akıllı olup büluğa eren herkes için imtihan başlamıştır. Bundan kaçmanın ve kurtulmanın imkanı yoktur. Kimseye haksizlik edilmez. İyilik yapan da kötülük yapan da karşılığını eksiksiz görecektir: “Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. Ve kim zerre ağırlığınca Şer yapmışsa onu görür.” (İnsana ameli gösterilir, insan yaptığını görür)”5
Rabbimiz bütün insanları dener. Herkesin denenme şekli, imtihanı ve araçları farklı olabilir. İyi insanlar sabırla ve Allah’ın dinine yardımla; kötü insanlar hidayete, iyiliğe, Allah yoluna davetle sınanırlar. Başına ‘belâ’nın, yani imtihanın nereden geldiğini anlayanlar onun gereğini yaparlar.
Böyle bir denemenin karşısında mü’min olanlar sabreder, Rablerine tevekkül ahlâkı kuşanarak O’na teslim olurlar. İnsanlar bu geçici dünyada sadece ve sadece imtihan için var olduğunu bilmelidır. Her insan imtihanla dolu bir ömür geçirdiğini, mutluluğun, huzurun, dünya ve âhiret saâdetinin, tâbi tutulduğu bu imtihanları başarmaya bağlı olduğunu iyi bir şekilde anlamalıdır.
Allah İnsanları Çeşitli Şeylerle İmtihan Eder
İnsanlar, hayat boyunca çeşitli şekilde imtihan olmaktadır. Kur’an’da bu denemelerin hayırla olduğu gibi şerle, sevinç ve üzüntülerle de olabileceği bildirilmektedir: “Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.” 6 “Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihandir… “ 7
İmtihan deyince hastalık, fakirlik, ölüm gibi acı şeyler akla gelir. Ancak imtihan sadece bunlar değildir. İnsan, sıhhat, zenginlik ve rahatlık ile de, kendisine verilen her şeyle imtihan olur. Çünkü dünya bir imtihan yeridir. Ailesi, çocukları, eşi, parası, malı, mülkü, sevdikleri, sevmedikleri ve ilmi, irfanı... Her şey bir imtihan unsurudur. İnsan hayatının her karesi imtihanlarla doludur.
Amellerle İmtihan
Yüce Allah: “Sizden hanginizin daha güzel amel/iş yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur”8 buyurmakla bu dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğunu ifade etmektedir. İmtihanın kazanılması için ise, imanla birlikte, ibadetlerin ihlâs ve samimiyet ölçülerinde yapılması gerekir...
“And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, “İnandık” deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır. Yoksa, kötülük yapanlar Bizden kaçabileceklerini mi sanırlar? Ne kötü hüküm veriyorlar! Allah’la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah’ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.” 9
“İnanıp iyi işler yapanlar da halkın en hayırlısıdır.”10 İnsanların en hayırlısı, en iyisi iman ve sâlih amel sahibi olan kişilerdir. İman sahibi mü’minler imanın gereği olan sâlih ameli işler ve onu bir davranış biçimi olarak ortaya koyar. Zaten insanın yaratılış gayesi kimin daha iyi amel işleyeceğinin ortaya çıkması içindir. “Siz, mutlaka (dünyada) yaptığınız şeylerden sorumlu tutulacaksınız.”11 Dünyada yaptığımız bütün her şeyin hesabı sorulacak. Buna göre; yapacağımız işler doğru, ise yapmalı, eğer yanlış ise kesinlikle terk etmeliyiz. Eğer kendimizi düşünüyorsak, bunlardan dolayı âhiret hayatında ceza görüp zor duruma düşmek istemiyorsak, yapacağımız işlere dikkat etmeliyiz, imtihanda olduğumuzu unutmamalıyız. Sevgili Peygamberimiz Mü’minin durumunu bir hadislerinde şöyle dile getirir: “Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” 12
Allah’a iyi kul olabilmek için, sağlam bir iman sahibi olmak ve sâlih amellerde bulunmak gerekir. İşte bu grup insanlar, imtihanlarını kazanan insanlardır. “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer (kötülük) işlemişse onu görür.”13 Dünyada yapılan iyilik mükafatsız ve kötülük de cezasız kalmayacaktır...
 Çünkü Allah, ölüm ötesi dünyada insanı dünya hayatında yaptıklarına göre mükafatlandıracak veya cezalandıracaktır. Dolayısıyla Müslüman, her daim muhasebesini yapmalı. Yaptığı işlerin Allah’ın emrine uygun olup olmadığına dikkat etmelidir…
Nimetlerle İmtihan
Yüce Allah şöyle buyurur: “Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden hesaba çekileceksiniz.”14 Rabbimiz insanlara verdiği her nimetten hesaba çekeceğini bildirmektedir. Ömür dediğimiz sermaye, hayat dediğimiz zaman dilimi imtihan için tanınan süredir. İnsana verilen her türlü nimet, mal, mülk, evlat, makam, mevki birer imtihan vesilesidir. “Yeryüzünde süs ve geçimlik olarak yaratılan her şeyin yaratılış sebebi; hangi insanın daha güzel amel işleyeceğini, daha güzel davranışta bulunacağını denemek içindir” 15
 Öncelikle şunu ifâde etmek gerekir ki, bu dünya, âhiretin tarlasıdır. Yani bu dünyada bir kimseye ikram edilen bütün nîmetler, aslında kişinin âhiret yurdunu kazanabilmesi için bir imtihan maksadıyla kendisine takdim edilmiştir. İnsanlar arasında yetenek, bilgi, mal ve makam yönünden var olan farklılıkların sebebi de yine ilâhî sınavın bir gereğidir.
 Allah (c.c.) insanlara verdiği bu gibi özelliklerle onları denemektedir.16 İnsanın sahip olduğu maddî ve mânevî nimetlerin hakkını verip vermediğinden, nimetlere şükredip etmediğinden, nimetlerden fakirleri ve muhtaçları yararlandırıp yaralandırmadığından, nimetleri israf edip etmediğinden hesaba çekilecektir. Yüce Allah; Dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ise kalıcıdır.17 buyurur. Ama İnsanlar bazen hayatın karmaşasına dalarak bu dünyanın sadece bir imtihandan ibaret olduğunu unutarak asıl olanın bu dünya olduğu duygusu ile hareket etmekte hayatlarını buna göre sürdürmektedirler. İnsanları nimetlerinden dolayı sorgulayacak olan ise Allah’tır. Allah, kime ne kadar nimet bahşetmişse, bahşettiği şeylerin şükrünü eda edip etmemesine göre insanları hesaba çeker.
Hz Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: “Kıyamet günü insan, dört şeyden sorulmadıkça bırakılmayacaktır:
1. Ömrünü nerede tükettiğinden,
2. İlmi ile amel edip etmediğinde,
3. Malını nereden kazanıp nereye harcadığından,
4. Gençliğini nerede yıprattığından sorulacaktır”18
Rabbimizin dünya nimetlerini ve dünyaya ait bütün göz kamaştırıcı güzellikleri insanların hizmetine sunması, bir deneme sebebidir. Ancak inanan kişi bu geçici güzelliklere ve zenginliklere aldanmamalı. Çünkü Allah’ın katında olan güzellikler, iman edip sâlih amel işleyen kulları için hazırladıkları, daha çok ve daha kalıcıdır.19
Üzüntülerle, Bela ve Musibetlerle İmtihan
Bol rızık ve verilen nimetler birer sınama olduğu gibi,20 başa gelen üzüntü ve kederler,21 belâ ve musîbetler de birer imtihandır.22 İnsana bazen iyilik halinin bazen sıkıntının isâbet etmesi aslında bir imtihandır. İmtihan her bir birey için ayrı cereyan etmektedir. Her ferdin imtihanı ayrı ayrıdır. Kimi zenginliğiyle, kimi fakirliğiyle, kimi evlatlarıyla, kimi eşiyle, kimi ana-babasıyla, kimi hastalıkla, kimi engelli olmakla vb. nice imtihan şekilleri. İmtihanlar ayrı ayrı olsa da imtihanlarda başarılı olma şekli ise tek. Oda; Sabır. Tabii ki, yarının neler getireceğini merak ederek korkmak yerine, yaşanan olayların bizim için bir imtihan olduğunu ve bize özel yaratıldığını düşünmek, Allah’a yakinimizi artırırken imani olgunluğa da erişmemizi sağlar.
Ölümler, kayıplar, felaketler. herşey bizim için. ‘Neden ben’ diye sorgulamak ya da ‘bu kadarı da fazla’ diyerek isyan etmek yerine hayır aramak ve bizi yaratan Allah’a sığınmak insanın hem bu dünyada hem âhirette muvaffak olmasına vesile olacaktır. İmtihanların zorluğunu hafifletecek olan, başarının anahtarı, sabırdır. İmtihan hayatın bir gerçeği ise, bu imtihanda takınacağımız tavır sabır ise bu imtihanın sonucunda kavuşacağımız şey nedir diye aklımıza bir soru gelebilir. İşte Yüce Rabbimiz, imtihan şekillerini, sabrın önemini ve sonuçta sabrın kazanımlarını Kur’ân-ı Kerim’de bizlere şöyle bildirmektedir:
“Andolsun ki sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile imtihan eder, deneriz. (Ey Peygamber) Sabırlı davrananları müjdele.” 23 buyurarak, bela ve musibetlerle deneneceğimizi bildirmekte ve sabredenlerin müjdelenmesi gerektiğini buyurmaktadır. Yüce Allah; korku, açlık, ürünlerden eksiltme ve ölüm ile imtihan etmektedir. Rabbimiz sınavı böyle bildirmektedir. Bu gibi haller mü’minlerin başına gelebilir. İnsanlar dünya hayatına imtihan edilmek, Allah’a kulluk yapmak üzere gönderilmiş olduğundan, imtihan gereği başına birtakım üzücü olaylar gelebilir. İnsanın karşısına çıkan her türlü sıkıntı, zorluk, acı ve musibet, birer imtihan vesilesidir.
Bela ve musibet; insan’ın başına ansızın gelen hastalık, sakatlık, savaş, ölüm, yangın, deprem, kuraklık, sel felaketi, tufan gibi sıkıntı ve acı veren hadise ve felaketlerdir. Hz. Peygamber (s.a.s.): “Evet Mü’mini üzen ona eziyet veren her şey musibettir.” 24 buyurarak, insana sıkıntı ve acı veren her şeyi musibet olarak değerlendirmiştir.
Yüce Allah Şöyle buyurur: “Şüphe yok ki her güçlükle beraber bir de kolaylık vardır.”25 Başımıza birtakım sıkıntılar, zorluklar gelebilir sabırlı olmalı, her zorluktan sonra bir kolaylığın olabileceğini düşünmeli, aşırı bir şekilde üzülmemeli ve hayatın imtihan olduğu asla unutulmamalıdır. Burada önemli olan husus şudur; “hangi konumda olursak olalım, ne yaparsak, nasıl davranırsak Allah bizden râzı olur ve bizi sever” onu düşünmeliyiz ve ona uygun davranış sergilemeliyiz. Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir.” 26 Her koşulda Allah’a yönelen bir Müslüman, Allah’ın sadık ve güzel bir kuludur. Dünyada imtihanı gereği her ne zorluk yaşarsa yaşasın bu onun güç yetireceğinden fazla değildir. Zorluklar, bu salih mü’mini güzelleştirmek, Allah’a daha da yaklaştırmak, onu gafletten korumak ve cennette sonsuz güzelliği ve nimeti hak etmek için verilmiştir. Ne mutlu imtihan bilincinde olanlara!
1. Mü’minun, 23/115
2. Bakara, 2/29
3. Zâriyât, 51/56
4. Mülk, 67/2
5. Zilzâl, 99/7-8
6. Enbiya, 21/34-35
7. Enfal, 8/28
8. Mülk, 67/2
9. Ankebut:29/1-5
10. Beyyine, 98/7
11. Nahl, 16/93
12. Müslim, Zühd 64
13. Zilzâl, 99/7-8
14. Tekâsür, 102/8
15. Kehf, 18/7
16. Bkz. En’âm, 6/I65
17. A’la, 87/16-17
18. Tirmizi, Kıyame 1
19. Tâhâ, 20/131
20. Zümer, 39/49
21. Tâhâ, 20/40
22. Tevbe, 9/126; Hacc, 22/11
23. Bakara, 2/155
24. Buhari, Merda 1
25. İnşirah, 94/6
26. Bakara, 2/286

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul